Etiketler

3 Ocak 2014 Cuma

ARTIK YENİ YILLAR DA ESKİ YENİ YILLAR GİBİ DEĞİL Mİ, NE?


Hatırlıyorum. 
 

Anneciğim alırdı tavuğu. Onu güzelce fırında pişirirdi. Babacığımın öyle içki alışkanlığı yoktu ama yılbaşı gecesi ufak bir rakı veya birkaç şişe bira içerdi. Biz de kardeşimle 1 litrelik kolaya gözümüz gibi bakardık.


Anneciğim masayı süslerdi o kıt kanaat geçindiğimiz günlerde. Mükemmel bir salata, muhteşem bir mercimek çorbası, kuş üzümlü pirinç pilavı, patates kızartması ve belki birkaç meze.


Masanın donatılmasından sonra ailece masaya otururduk ve televizyonu izlemeye başlardık. Tek kanallı televizyonda ülkenin tanınmış pek çok sanatçısı sıra ile çıkar en güzel eserlerini icra ederlerdi. Komedyenler en başarılı komikliklerini o geceye saklarlardı sanki. Yılbaşı özel programının sunucuları ekranlardan adeta masamıza gelir, oturur,bizimle yer,içer,sohbet ederlerdi.


Yeni yıla hep birlikte sevinç çığlıkları atarak girerdik. Ailece sarmaş dolaş olurduk. Yalnız çok hızlı bir şekilde bu seremoniye son verirdik, çünkü yeni yıla girdikten birkaç dakika sonra meşhur bir dansöz göbek atmaya başlardı ekranlarda. Çocuk halimizle kardeşimle birbirimize kaçamak bakışlar atar,göz kırpar,gülerdik. Annemiz ve babamız bizimle göz göze geldiğinde de utanırdık.


Kuruyemişler,anneciğimin hazırladığı tatlılar,kolalar ve diğer içeceklerle birlikte neşe içerisinde tüketilirdi.

Son yıllarda evde geçirdiğim yılbaşı gecelerini düşünüyorum.Siz de bir yoklayın kendinizi.


Her şeyden önce tavuk eski tavuk değil. Anneciğimin yaptığı tavuk ile 4 kişi rahatlıkla doyardık. Oysa şimdi…Tavuk bir kişiyi bile doyuramayacak kadar ufak. Üstelik lezzetli değil. Salata desen domates domates değil, hıyar hıyar değil, soğan belki direnen tek enstrümanı işte o salatanın. #dirensoğan diyelim, ne diyeyim?

Bir kere cep telefonu denen alet gece boyunca sürekli ötüp duruyor. Dostlar,anneler,babalar,akrabalar ya arıyorlar,ya mesaj atıyorlar ya da diğer telefon uygulamaları ile anlık mesajlar gönderiyorlar, fotoğraf paylaşıyorlar. Eskisi gibi karşılıklı uzun sohbetler yapılamıyor. Tam eşimle bir şeyler konuşmaya başlıyorum, telefon çalıyor.Tam eşim bir şey anlatmaya başlıyor,mesaj giriyor araya.


Hele televizyonlar, televizyon programları. İğrençten de öte.Allah aşkına, kaç taneniz açıp bir Türk televizyon kanalında 15 dakikadan fazla zaman geçirebildiniz yılbaşı gecesi? Hadi diyelim geçirdiniz; aklınıza hiç çocukluğumuzun ve hatta gençliğimizin ilk yıllarının yılbaşı gecelerinde ki televizyon programları gelmedi mi?

Sonra aldım bir ara kumandayı elime. Uydu kanallarını gezmeye başladım. Ve Rus, Fransız, Alman kanallarında ki yılbaşı eğlencelerinde bir şekilde çocukluğumun yılbaşı eğlence programlarının tadını aldım. Çok ilginç geldi bana. Ya bu ülkelerin insanları çok mutlu ve eğlenceyi hak ediyorlar. Ya da bizim ülkemiz de bizler eğlenceyi unuttuk. 
 

Efendim? İkisi aynı şey mi? 
 

Doğrudur.


ÇETİN TAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder