Etiketler

15 Şubat 2014 Cumartesi

DAHA AZ GELİRE HAZIR MISINIZ?




Ocak kapanışı ekonomik değerlendirme -1


Devalüasyon, kazandığından daha fazla harcayan ve tüketim alışkanlıkları gittikçe dışa bağımlı hale gelen toplumların ortak yazgısıdır. Zaten yıl kapanışı ile gelen sinyaller örneğin yerel pazarda artık otomotiv sektörünün gittikçe ithalata bağımlı hale gelmesi bunu açıkca gösteriyordu. Merkez Bankası’nın karşılıksız para basma (parasal genişleme lafı ile kıvıralım) kabiliyeti de olmadığı için elbette faizle borçlanarak klasik bir biçimde cari açığı fonlamak isteyecektir. Burada önemli olan faizin, ülke riski ile uyumlu olup olmadığıdır ki bu konuda değerlendirme ancak ve sadece dışardan bağımsız gözlemci firmalar yapabilmektedir. Diğer deyişle, sizin mimikleriniz, tavırlarınızla yaptığınız subjektif değerlendirmeler herhangi bir faydaya neden olmaz.


Değerlendirme raporlarına bakıldığında nasıl son oniki yıllık stabilite önemli bir kriter olarak mevcut politik durum açıklamasına pozitif bir katkıda bulunuyorsa, 2013 yılında yaşanan Haziran olayları ve Aralık son yarıda gözlenen güvenlik kuvvetleri ve yargı içindeki ayrışma ülke bütünlüğünü -pardon dış gözlemciler için kullanılan tabirle- ülke görünümünü durağandan negatife çevirdi. Bunun üzerine bilinen zayıflıklar, sıcak para politikasına bağımlılık gibi faktörler hemen devreye girdi. Gerek borsanın yönünü çevirmesi gerekse yükümlülüklerin yerine getirme zamanı durumu hemen anlaşılır hale soktu. Ve biz bunu ilk önce dövizde oynama olarak gördük ama esas görünen temelde olan arızaların ortaya çıkmasıydı.

Bu öyle bir sarmal ki ilk önce devalüasyon ile ihracaat artıyor ne olacak ki denecek, turizm felaket iyileşecek diyeceğiz. Fakat devaülasyonun etkisi enflasyona vurunca ithal ara mamüllerle üretilen son mamüllerin fiyatları artacak ve ihraç edilen mallar pahalı hale gelecek. Ve tek kurtuluş reel ücretlerin düşmesi olarak bize geri dönecek. Bir de ülkenin kaynaklarını sadece döviz için turistlere tepsiyle sunacağız.

Daha az gelire hazır mısınız? Buna sermayeden yiyen kesim bir süre katlanacak bir süre sonra da işten çıkarmalar başlayacak biz buna kriz diyoruz kısaca. Tek ilaç kamu harcamalarının artırılması tabii ki zamana yayarak. Banka kredileri yarıya indi ve otomotiv satışları dibe vuruyor. Çünkü krizde tek kural vardır. Nakitte kalmak.

*******************************

Sayın Babacan’ın Haziran 2013 sonrası verdiği bir demeç çok önemliydi. Yapısal sorunlarla ilgilenmedik. Yani sadece konjonktürün getirdiği fayda ile ekonomide düzeltme yaptık demek istiyordu. Bu esasen müsait şartlarda yapmamız gereken vergi reformlarını erteledik, gelir dağılımı diğer konularda düzenlemelerde tembellik yaptık demekti. Hala götürü usulde vergi var.

Elbette hükümet programında yer alan bölünmüş yollar önemliydi. Ancak hangi faiz yükünün altında ve yükümlülüklerle yapıldığını hesaplamak gerekiyordu. İnsanların bir yerden bir yere ulaşımı kadar beyninde ne taşıdıkları önemli. Eğer buna önem veriyorsanız.

Bölünmüş yollar yerine, temel noktalar arası sadece yap işlet modeli ile otoban yapılması daha anlamlı olabilirdi. Çünkü ihalede oluşan rakamın denetimi böylece hiçbir şaibeye gerek kalmadan otomatik sağlanacaktı. Güncel durumda ise İl Özel İdareleri vasıtasıyla standartları belli olmayan ve sürekli çöken yollar inşa edildi. Ve birim fiyatlar kontrol edilemedi ya da diyelim şeffaf olunmadı.

Diğer bir örnek ise Kanal İstanbul ve 3. Havaalanı kararı. Doğrudan bu tür mega projeler elbette planlanmalıdır. Yüzyılların getirdiği iki denizin arasında kanal açmanın ve kuş göç yollarının etkisi hesaplanmamış. Bilimsel kaygılar yerine kibir dolu açıklamalar yapılmıştır. 3. Havaalanı ise kente uzak bir yerde, yerleşim olmayan bir alanda planlandı. Mevcut havaalanı ise atıl duruma düşüp sonu gelmeyen bir rant alanı olarak karşımıza sorun –bazılarına fırsat- olarak dikilecek.

Lafı dolandırmadan, esasen Vizyon 2023 diye yola çıkanların daha 2014’ü böyle karşılamaları, doğru örnekleri baz almadıklarını gösteriyor. Yıllardır Silikon Vadisi ve yazılım teşviği deniyor ama gittiğimiz bir arpa boyu yol. 1960’larda aynı ekonomik büyüklükte olduğumuz Güney Kore’nin durumu ortada: Adamlar tek şarkıyla fark attılar kültürel. 10 yıllık değil 50 yıllık planlara ihtiyacımız var.

(devam edecek) 

AYHAN ÖZTÜRK

1 yorum:

  1. Irony Earrings: Tips, Tricks, and How to Use Them
    I'm camillus titanium pretty sure I'll get my Irony polished titanium Earrings when I hear babyliss titanium flat iron something about new or microtouch titanium in-game titanium oxide Irony Earrings for Playstation Playstation 2, Xbox One, Nintendo Switch,

    YanıtlaSil