"Geniş Ortadoğu ve kuzey Afrika ülkelerinin buraya
katılması ile görev tamam olacak. Eşbaşkanlar olarak Türkiye, İtalya, Yemen
üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışacağız".¹
"Demokratik ortak olarak geniş Ortadoğu
ve kuzey Afrika projesi (BOP) içinde, bu projenin eşbaşkanları
arasındayım".²
"Biliyorsunuz GOP (BOP) bir alt biriminin
eşbaşkanlığını üstlendiğimiz bir proje. Olay sadece Ortadoğu'yu kapsamıyor
bu konuda yapacağımız çalışmalara komşu ülkelerden
başladık. Suriye, Lübnan, Fas, Tunus gibi ülkelere geziler düzenliyoruz.
yakında Cezayir'e gideceğiz, Ürdün'e gideceğiz".³
22 Ağustos 2009
tarihinde Dolmabahçedeki Başbakanlık Çalışma ofisi önünde ABD’nin Büyük
Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanlığı’yı yürüttüğü iddialarının gündeme gelmesi
üzerine, “İspat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık
konuşuyorum. Bu kadar ağır konuşuyorum”
15 Temmuz 2008 tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda “Demokrasi, hukuk, anayasal düzen hepimiz
için olmazsa olmaz varlık zeminidir. Değerli arkadaşlarım, İşte bu noktada
bizler, ekranları başında izleyen milletimizle birlikte aynı çizgideyiz. Hiçbir
sıkıntımız yok ve milletimiz bunu yakından takip ediyor, izliyor ve
değerlendirmesini de buna göre yapıyor. Çünkü kim kimlerin avukatlığına
soyunmuş veya kimler kimlerin avukatlığına soyunmuş? Bu çok önemli. Ve biz
kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken, bize de savcılık görevini sağolsun
yine onlar veriyorlar. Bu da güzel bir şey. Niye? Savcı millet adına vardır.
İddia makamı millet adına oradadır ve biz de millet adına evet, hakkı aramanın,
hakkı savunmanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa evet
savcıyız.” 4
16 Nisan 2011 tarihinde Seçim Beyannamesi’ni açıklarken “Tabii burada parantez açarak bir şeyi
söylemek zorundayım; ikide bir Ana Muhalefet Genel Başkanı bir şey söylüyor
benimle ilgili, o da şu: Güya benim özellikle bir savcı olduğumdan bahsediyor.
Hiçbir yerde bu ifadeyi kullanmış değilim, doğru değil, doğru olmayan bir
ifade. Benim kullandığım ifade şudur: Ben milletin avukatıyım. Hiçbir zaman o
ifadeyi kullanmadım, tam aksine ana muhalefetin başındakiler veya mensupları bu
ifadeleri kullandılar. AK PARTi iktidarları döneminde çeteler ve mafya en büyük
darbeyi almış, ülkenin kaynaklarını ve enerjisini emen çete ve mafya
örgütlenmeleri adalete sevk edilmiştir. Çetesiz, mafyasız, cuntasız bir Türkiye
için mücadelemizi cesaretle, kararlılıkla sürdüreceğiz.”5
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin İmralı'da
teröristbaşı Abdullah Öcalan ile hükümetin görüştüğü iddialarını kesin bir
dille yalanladı. Muhalefetin iddialarını ispatlamasını isteyen Erdoğan, "Hukukta bir kaide var, müddei
iddiasını ispatla mükelleftir. Benim veya arkadaşlarımın bir terörist başı ile
masaya oturduğunu anlaştığını ispat edemezsiniz şerefsizsiniz bu kadar açık
konuşuyorum." dedi.6
“Bizim iktidarımızdan önce istihbarat önüne gelen herkesin etkili olduğu bir alandı. O dönemde MİT’i kimlerin yönettiği biliniyor. Sermaye, medya MİT’i etkileyebiliyordu. Şimdi ‘İstihbarat medya da dahil herkesle görüşebilir’ diyecekler. Evet, görüşebilir ama sonrası önemli. MİT görüştüğü her kesimden aldığı bilgileri vatan, millet yararına kullanıyorsa sorun yoktur... Benim talimatımla başlatılan Oslo sürecinden beri MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı hedefe koydular. Müsteşar ve ekibi şimdi de İmralı sürecinde benim talimatımla rol alıyorlar. Burada bir sorumluluk söz konusu ise o bana ait. Çünkü talimatı veren benim. Tebrik edilmesi gerekirken hedef seçiyorlar.”7
“Bizim iktidarımızdan önce istihbarat önüne gelen herkesin etkili olduğu bir alandı. O dönemde MİT’i kimlerin yönettiği biliniyor. Sermaye, medya MİT’i etkileyebiliyordu. Şimdi ‘İstihbarat medya da dahil herkesle görüşebilir’ diyecekler. Evet, görüşebilir ama sonrası önemli. MİT görüştüğü her kesimden aldığı bilgileri vatan, millet yararına kullanıyorsa sorun yoktur... Benim talimatımla başlatılan Oslo sürecinden beri MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı hedefe koydular. Müsteşar ve ekibi şimdi de İmralı sürecinde benim talimatımla rol alıyorlar. Burada bir sorumluluk söz konusu ise o bana ait. Çünkü talimatı veren benim. Tebrik edilmesi gerekirken hedef seçiyorlar.”7
“Sayın
Hidayet Karaca
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı
Kurulduğu andan itibaren televizyon yayıncılığımıza farklı bir boyut kazandıran Samanyolu Televizyonu'nun 20'nci kuruluş yıldönümünü tebrik ediyor; kuruluşta emeği geçenlere ve tüm çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.
Bu vesileyle etkinlik kapsamında muhterem Fethullah Gülen'in gönül yolculuğunu anlatan Kırık Mızrap eserinin güzide sanatçılarımız tarafından musiki eşliğinde yorumlanacak olmasını da heyecan verici bulduğumu ifade etmek isterim.
Muhterem Fethullah Gülen'e gönül telinden süzerek inşa ettiği tüm o mısralar için; o mısraları musiki ile buluşturarak farklı bir güzellik katan sanatçılarımıza da emekleri için ayrıca teşekkür ediyor, ellerine, dillerine, gönüllerine sağlık diyorum.
Samanyolu Televizyonu'nun başarılı yayıncılık anlayışını bundan sonra da kesintisiz biçimde sürdüreceğine yürekten inanıyor; ilkeli, ahlaklı, dürüst yayıncılık anlayışıyla demokrasimize katkılarının devamını diliyorum.”8
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı
Kurulduğu andan itibaren televizyon yayıncılığımıza farklı bir boyut kazandıran Samanyolu Televizyonu'nun 20'nci kuruluş yıldönümünü tebrik ediyor; kuruluşta emeği geçenlere ve tüm çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum.
Bu vesileyle etkinlik kapsamında muhterem Fethullah Gülen'in gönül yolculuğunu anlatan Kırık Mızrap eserinin güzide sanatçılarımız tarafından musiki eşliğinde yorumlanacak olmasını da heyecan verici bulduğumu ifade etmek isterim.
Muhterem Fethullah Gülen'e gönül telinden süzerek inşa ettiği tüm o mısralar için; o mısraları musiki ile buluşturarak farklı bir güzellik katan sanatçılarımıza da emekleri için ayrıca teşekkür ediyor, ellerine, dillerine, gönüllerine sağlık diyorum.
Samanyolu Televizyonu'nun başarılı yayıncılık anlayışını bundan sonra da kesintisiz biçimde sürdüreceğine yürekten inanıyor; ilkeli, ahlaklı, dürüst yayıncılık anlayışıyla demokrasimize katkılarının devamını diliyorum.”8
"Ey Hoca... Ey Hoca... Bir yanlışın yoksa
Pensilvanya'da durma. Senin vatanın burası değil mi? Siyaset yapacaksan da gel
burada yap."
"Bırakın bunların gazetesini,
dershanesini, okullarını" diye seslenen Erdoğan, "Hizmet hareketine
gönül veren kardeşlerim Türkiye'nin sırtına saplanan hançeri görün"
“Yeni Türkiye birlik demek, beraberlik demek. İşte bizi
bölmek, parçalamak isteyenler var. İşte bu adı paralel yapı olan virüs bizim
birliğimizi bölmek için ortaya çıktı. Ama başaramayacaklar. Sizin bu
beraberliğiniz, bu kardeşliğiniz buna fırsat vermeyecek.
Yeni Türkiye 2023 hedefleri demek, itibarı, gücü olan Türkiye demek.”9
“Bu
süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü
milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kuru milliyetçilik yok.
Bizim milliyetçilik anlayışımızda ne var biliyor musun? Vatanseverlik var,
insan severlik var. Fakirin, fukaranın, garip gurebanın yanında yer almak var.
Şu güzel ülkemizi, dünya ülkeleri arasında ilk 10’un içerisine sokmak var.”10
“Eğer bu ülkenin tüm kadınları dur derlerse terör biter.
Annelerin ağladığı hiçbir ülke mutlu olamaz. Birileri çıkıp 'ben milliyetçiyim'
diyerek sabah akşam topluma korku pompalıyor. Birileri çıkıp 'ben ulusalcıyım'
diyerek topluma kaygı pompalıyor. Türkiye bölünecek diye etrafa korku salan
korkaklara inat biz ecdadımız gibi cesaretle yürüyeceğiz.”11
"Her sabah Türk’üm demekle Türk olunmaz.
Doğruyum, çalışkanım demekle çalışkan olunmaz. İnsan sabah okul bahçesinde
slogan tekrarlayarak değil, ailesinden öğretmenlerinden aldığı eğitimle bir
takım değerlere sahip olur"12
"Ne deniyordu? 'Milliyetçiyiz.'
Asıl milliyetçi biziz. Ama biz böyle milliyetçiyiz. Her zaman söylüyorum,
kusura bakmasınlar. Biz kafatası milliyetçisi değiliz. Milletini sevmek, ülkeyi
sevmek, ülkeyi ayağa kaldırmak, mesele bu.”13
“Suriye ile Türkiye, daha yedi buçuk yıl öncesine kadar birbirine
husumetle bakıyordu.
Sürekli gerginlikler yaşanıyor, iki ülke zaman zaman savaşın eşiğine
geliyordu.
Biz geldik, Esad kardeşimle oturduk, iki ülke arasındaki meseleleri
konuştuk, istişare ettik, müzakere ettik ve Türkiye ile Suriye'yi bölgenin iki
kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik.
Her alanda işbirliğine gittik...
Ekonomide, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada,
bayındırlıkta işbirliği anlaşmaları imzaladık.
Suriye ile Türkiye arasındaki mayınları temizlemek için adımlarımızı
attık.
Suriye ile aramızdaki vizeleri kaldırdık.”14
“Zalim Esed zulmüyle anılacaktır, babası hayırla yad
edilmiyor kendisi de hayırla yad edilmeyecektir”
“Fakat, dünya duyarsız kalsa da açık kapı politikasıyla
Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye’deki kardeşleri her an yanında olacaktır. Er
veya geç Suriye’de hak hâkim olacaktır. Ben buna inanıyorum. İnanıyorum ki
sizler de inanıyorsunuz. Kardeşlerim şu anda dünyada 100’ü aşkın ülke bu
kardeşimizin (Suriye Ulusal Koalisyon Lideri Muaz el Hatib) ve ekibinin
liderliğini kabul etmiş vaziyette. Bu ne demek? ‘Ey Esed biz seni artık
tanımıyoruz, hadi defol’ demektir. Çünkü halkının kabul etmediği liderler o
makamlarda kalamaz. Halk kimi istiyorsa onlar iktidar olacak, istenmeyenler de
gidecek.’’15
''NATO Libya'ya müdahale etmeli
midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO
mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle
bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir?
Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle
bir şey düşünülemez''16
''NATO, Libya'nın
Libya'lılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir. Yer altı
kaynaklarının, zenginliklerinin birilerine dağıtımı için değil. Libyalı
kardeşlerimiz, güçlü, istikrarlı, huzurlu bir geleceği inşa etmek için her
türlü imkana sahipler. Libya halkına bu fırsat tanınmalı, operasyon işgale
dönüşmeden, Libyalıların kendi kararlarını vermeleri için fırsat tesis
edilmelidir''17
¹: 25 Haziran 2004, Yeni Şafak
²: 28 Haziran 2004, İran basını
³: 7 Haziran 2005, Zaman Gazetesi
4: http://www.akparti.org.tr/tbmm/grupkon.asp
5: http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/1134-/erdogan-propagandaya-inkar-ile-basladi
6: 5 Eylül 2010, Sabah Gazetesi
7: 25 Ekim 2013, Milliyet
8: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği Samanyolu Televizyonu'nun 20'nci kuruluş yıldönümünü kutlama mesajı
9: 27 Şubat 2014 tarihli Burdur konuşması, http://www.kayserinews.com/basbakandan-gulene-cagri-604148h.htm
10: 18 Şubat 2013, http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22621388.asp
11: 6 Mart 2013 tarihli Türk Metal Sendikası 18. Kadın Kurultayı konuşması, http://www.memurlar.net/haber/347900/
12: http://www.aktifhaber.com/erdogan-grup-toplantisinda-konustu-turkum-demekle-turk-olunmaz-865959h.htm
13: 23 Kasım 2013 TZOB Karadeniz Bölge Toplantısı, http://yenisafak.com.tr/politika-haber/erdogan-trabzonlulara-surec-garantisi-verdi-23.11.2013-585597
14: 12 Eylül 2010 tarihinde Gaziantep’teki referandum konuşmasından, http://www.kayseriehaber.com/esad-nasil-esed-oldu-makale,966.html
15: 31 Aralık 2012, http://www.taraf.com.tr/haber-erdogan-dan-esed-e-defol-111358/
16: 28 Şubat 2011, Türk-Alman Ekonomi Kongresi, http://www.sabah.com.tr/Gundem/2011/02/28/natonun_ne_isi_var_libyada
17: 21 Mart 2011, http://www.aksam.com.tr/guncel/basbakana-mekkeden-fahri-doktora-unvani--27741h/haber-27741
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder