Etiketler

25 Mart 2014 Salı

ECEVİT’İN VE TÜRKİYE’NİN ABD TARAFINDAN İKİ KEZ CEZALANDIRILMASI



1974 yılında, sistematik olarak süre gelen Kıbrıs’taki Türk azınlığın yıpratılması ve katliamlarla  bezdirilmesi politikasına artık bir dur demek gerekmekteydi. Ancak egemen güçler bütün olan bitene rağmen bu zulmün bitmesine izin vermiyordu. Türk halkı artık buna dayanamayacak durumdaydı fakat şanslıydılar; bu konuda karar alabilecek bir liderleri vardı: Efsane Ecevit. ABD’nin tüm dayatmalarına rağmen Yunanistan’ın adayı ilhak etmesi üzerine karar verildi. İki etaplı bir planla, Türkiye garantör devlet olmanın getirdiği hukuki hakla adaya müdahale etti. Artık fiili olarak Türkiye yavru vatanı kucaklamış, soydaşlarımızı koruyabilmişti. Bu ise ne ABD’nin ne de İngiltere başta olmak üzere diğer devletlerinin işine gelmemişti. Bu dönemde petrol fiyatlarının ani ve aşırı artışı Türkiye gibi halen enerji bağımlısı olan bir ülkede ayrıca şok yaratmıştı. Ayrıca, ABD bu arada bir yandan haşhaş ekim alanlarının daraltılmasını istiyor ve ambargo sopasını gösteriyordu. ABD, sözünü dinlemeyen Türkiye’yi ilave olarak silah ambargosu ile cezalandırdı. İncirlik üssünün varlığını stratejik olarak değerlendiren ABD, devam edegelen Ortadoğu’daki gerginlikler nedeniyle (68 Arap İsrail savaşı, 72 Münih Olimpiyatları katliamı vb.) bu karar yeniden ele alındı ve ambargo kaldırıldı.  (Meraklısına not :  Bu arada Petlas neden kurulmuştur bir araştırın. Devlet neden lastik üretti?)
 



Ada harekatından tam 25 yıl sonra 1999 yılında azınlık hükümeti ile iktidara gelen Ecevit, elbette ABD tarafından şahin, yani Türk çıkarlarına -günümüzde göremediğimiz ölçüde- sahip çıkan bir siyasetçi olarak biliniyordu. Irak’ı tekrar işgal etmek isteyen ABD (ki ilk işgalin neden yarıda bırakıldığı çok iyi anlaşılmaktadır) niyetini usulünce Ecevit’e sordu. Ecevit ise komşuların dost olması gerektiğini bildiği için bu işe sıcak bakmadığını iletti. ABD baktı ki bu hükümete rağmen bu çıkartmayı yapmak zor ve masraflı olacak, Ecevit’i düşürmek için planı uygulamaya koydu. Öncelikle dolar çıpa yöntemi ile ekonomik iyileşme planlayan Türkiye’nin bu planına çomak soktu. Anayasa kitapçığı bahanesi ile piyasalardaki dengeyi bozdu. Her nasılsa sonradan siyasete girip ayrılacak olan Kemal Derviş’in ekonomiden sorumlu olarak ülkeye gelmesi sağlandı. Sağlık problemleri olan Ecevit’in durumu ile koalisyonun parçalanması sağlanarak bir Amerikan projesi olan AKP’nin iktidara gelmesi sağlandı. Öyle ki Irak’a ilk fezlekede izin vermeyen Türkiye’den öcünü meşhur çuval olayı ile aldı. Ne ilginçtir aynı günlerde Cola Turka çıkarılıyor ve reaksiyon olarak gelişen milliyetçi damarla satış rekorları kırıyordu. Sahipleri ise 10 sene sonra ülkenin en zenginleri listesinde bir numara oluyordu. Gelen manüple iktidar ise son Çin füze ihale sonucuna kadar cici çocuk rolünü hakkıyla oynuyor ve ABD senatosu İran ambargosunu delmesine bile göz yumuyordu.
 
Görüldüğü üzere hem Ecevit hem de Türkiye iki kez cezalandırılıyordu. Sürece bakarsak ve matematiksel olarak modellrsek 2025 yılında da bir müdahale olabilir ve buna o günlerde dayanacak ekonomik gelişmeyi sağlamak durumundayız.

 Son söz : Ayı ile yatağa gireceksen hazırlıklı olacaksın.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder